Beyni vücudumuzdaki en önemli organ olarak nitelendiriyoruz. Haliyle bu önemli organın düzgün çalışması ve işe yaraması için bi takım besinlerin tüketilmesi gerekiyor. Beyin gelişiminin özellikle çocuklarda çok önemli bir konu olduğunu da hesaba katarsak bu makaleyi annelerin seveceğini söyleyebilirim (:
”UMUDUM” olur musun?
Ben, sen gibiyim ya sen, ben olur musun?
Ben, durulmak istemeyen bir nehir.
Sen, üzerimdeki virane SAL olur musun?
Açsam diyorum, YÜREĞİMİN tüm kapılarını sana…
…Sen, içeri süzülen SEWDAM olur musun?
Darbe üstüne bir büyügü daha…!!!
Ama ben uslanmadım.
Ben, sen gibi karanlıkta günü yasadım…!!!
Bir dilenci misali soruyorum:
Günümdeki karanlıgı yırtan ”UMUDUM” olur musun…??
Yüreğimin sesi çıkmaz dili lal olmuş. Ben bir tek sana suskunum sözlerim gönlüme yetmez.
İçimdekileri anlatacak kelimeler yok bu sözlükte. Aşığın ekmeği umut ben de bekliyorum öyle! An oluyor göz göze geliyoruz. Ne içten baktığını düşünüyorum. Sesim gönlüne ulaşıyor mu?
Garip bir his bu sende şefkati buluyorum. Başımı yaslayıp omzuna bir rüyaya dalmak istiyorum. Aramızda kilometreler var dip dibe dursak da; ulaşamıyorum.
Hayal kurmak bile zor seninle öyle imkansız duruyorsun uzaktan. Yanına yaklaşmaya ürküyor insan. Senin karşında susuyorum.
Bir cesaret düşsem peşine ama olmuyor. Gözleyenler var etraftan biliyorum. Ben bile korkup kaçıyorum. Bazen sadece bir an gözlerimiz buluşuyor seninle. Aklımdan neler geçiyor bir bilsen! Kollarımı sarıp bedenine tüm günahları seninle tatmak istiyorum.
Şehvet tutku aşk veya adı her ne ise; bırakmıyor yakamı ne gündüz ne gece! Sende beni çeken bir şey var.
Yüzündeki masumiyeti seviyorum. Bakışlarının içinde saklı o pırıltıyı sadece ben mi görüyorum? Sen de kaçıyorsun benim gibi insanlardan. Sen de bir köşe yapmışsın kendine kendin yüzünden saklanıyorsun.
Senle ilgili olan her şeyi görüyorum duyuyorum biliyorum daha önemlisi anlıyorum. Birbirimize benziyoruz. An oluyor koşup yanına geliyorum. Sanıyorum ki bütün cesaretim içimde yüzüne bakıyorum. Tam anlatacak oluyorum dilim dolanıyor öylece kalıyorum.
Kırılgan bir çocuğum ben
Yüreğim cam kırığı.
Bütün duygulardan önce
Öğrendim ayrılığı.
Saldırgan diyorlar bana
Oysa kırılganım ben.
Gözyaşlarım mücevher
Saklıyorum herkesten.
Ürküyorlar gözümdeki ateşten.
Ürküyorlar dilimdeki zehirden.
Ürküyorlar o dur durak bilmeyen gözü kara cesaretimden.
Diyorlar: Bir yanı sarp bir uçurum,
Bir yanı çılgın dağ doruğu.
Oysa böyle yapmasam ben
Nasıl korurum
İçimdeki çocuğu?
Bir yanım çılgın nar ağacı,
Bir yanım buz sarayı.
Unut demek kolay gel bana sor bir de.
Unutamıyorum işte unutamıyorum.
Bir şey var şuramda beni kahreden
Şuramda tam yüreğimin üstünde
Çakılı duran bir şey var
Elimde değil söküp atamıyorum.
Dalıp dalıp gidiyor gözlerim derinlere.
Kimi görsem biraz sana benziyor
Seni hatırlatıyor şu bulut şu gökyüzü
Şu kayaları döven deniz
Şu hüzünlü melodi şu napoliten şarkı
Bir zamanlar beraber dinlediğimiz.
Boyuna seni düşünüyorum durmadan usanmadan.
Şimdi diyorum o ne yapıyor acaba?
O güzelim gözleri kime bakıyor
O canım elleri nerde?
Oysa günler o günler değil
Akşamlar o akşamlar değil
Ve kalan şimdi sadece özlemin gecelerde.
Durup durup seni büyütüyorum içimde.
Seninle acılar büyütüyorum
Yeni yeni kederler büyütüyorum dayanılmaz.
Kirli sular yürüyor iliklerime
Bir zehir karışıyor kanıma anlıyor musun?
Bir daha görsem seni diyorum bir daha görsem
Bir gün olsun bir dakika olsun.
Unut demek kolay, gel bana sor bir de.
Hatırladıkça gözyaşlarımı tutamıyorum.
Dilimin ucunda sen
Başımın içinde sen
Kader misin, ecel misin nesin sen
Unutamıyorum işte, unutamıyorum…
Geçinmek için ne yaptığın beni ilgilendirmiyor
Neyi özlediğini,
Kalbinin arzuladığı şeye kavuşmanın hayalini kurmaya cesaret edip edemediğini bilmek istiyorum
Kaç yaşında olduğun beni ilgilendirmiyor
Aşk için, hayallerin için, yaşıyor olma serüveni için
Bir aptal gibi görünme riskini göze alıp almayacağını bilmek istiyorum
Ay’ının etrafında hangi gezegenlerin döndüğü beni ilgilendirmiyor
Kederinin merkezine dokunup dokunmadığını, hayatın ihanetlerince açılıp açılmadığın, daha fazla acı korkusundan kapanıp kapanmadığını bilmek istiyorum
Saklamaya, azaltmaya ya da düzeltmeye çalışmadan benim ya da kendi acınla oturup oturamayacağını bilmek stiyorum
Benim ya da kendi neşenle olup olamayacağını, insan olmanın sınırlılığını hatırlamadan, bizi dikkatli ve gerçekçi olmamız için uyarmadan çılgınca dans edip coşkunun seni parmak uçlarına kadar doldurmasına izin verip vermeyeceğini bilmek istiyorum
Bana anlattığın hikayenin doğru olup olmaması beni ilgilendirmiyor
Kendi kendine dürüst olmak için bir başkasını hayal kırıklığına uğratıp uğratamayacağını; ihanetin suçlamasına dayanıp, kendi ruhuna ihanet edip etmeyeceğini bilmek istiyorum
Güvenebilir ve güvenilebilir olup olamayacağını bilmek istiyorum
Her gün sevimli olmasa da güzelliği görüp göremeyeceğini bilmek istiyorum
Benim ve kendi hatalarınla yaşayıp yaşayamayacağını;
Bir gölün kenarında durup gümüş Ay’a “EVET!” diye bağırıp bağırmayacağını bilmek istiyorum
Nerede yaşadığın ya da ne kadar paran olduğun beni ilgilendirmiyor
Keder ve umutsuzlukla geçen bir gecenin ardından, yorgun, bitap da olsan,
çocuklar için yapılması gerekenleri yapıp yapmayacağını bilmek istiyorum
Kim olduğun, buraya nasıl geldiğin beni ilgilendirmiyor
Çekinmeden benimle ateşin ortasında durup durmayacağını bilmek istiyorum
Nerede, kiminle, ne okuduğun beni ilgilendirmiyor
Diğer her şey bittiğinde seni ayakta tutan şeyin ne olduğunu bilmek istiyorum
Kendinle yalnız kalıp kalamadığını, ve o boş anlarda sana arkadaşlık eden kendini gerçekten sevip sevmediğini bilmek istiyorum
Seni ne kadar özlediğimi
Bilmiyorsun
Bir karanlığın
Orta yerindeyim
Sahile vurması gibi denizlerin
Hala o deli gözlerindeyim
Geliver bir akşam
Kahve içimi
Bak nasılmış sevmek
Gör sevincimi
Saatler acıyı
Çeyrek geçiyor.
Dayanmaz yüreğim
Dindir acımı
Samiyen dediniz: Koyduk !
Olimpiyat dediniz : Koyduk !
Yurtdışı dediniz : Yine koyduk !
Bedava stad yaptık gelin dediniz : Yine Koyduk !
3D dediniz :Yine Koyduk !
Sıradaki Mekan ? Uzay felan mı ?
Türkiye’de nefesler tutuldu. Tüm gözler Türk Telekom Arena’da bu akşam saat 21:00’de oynanacak olan Galatasaray – Fenerbahçe derbisine çevrildi
Spor Toto Süper Lig’de 26. hafta açılış mücadelesinde Galatasaray ile Fenerbahçe Türk Telekom Arena Stadı’nda ilk kez karşı karşıya geliyor.
Arena’daki kapışmadan iki tarafın da işine gelecek skor beraberlik. TT Arena’daki “namağlup” unvanını sürdürecek olan Galatasaray cephesi maç berabere biterse teselli bulur. Fenerbahçe ise beraberlik halinde, ikinci yarıdaki 3 derbiden toplam 7 puanla ayrılmış olur ve bu hesap Fenerbahçe’nin şampiyonluk umutlarının devam etmesini sağlar.
Galatasaray prestij için savaşacak
Florya’ya baharı getirecek tek sonuç Galatasaray galibiyeti… Arena’da Fener’e karşı alınacak zafer, hafızalardaki tüm kötü izleri siler. Taraftar tekrar havaya girer, eleştiri bombardımanı altındaki Başkan Adnan Polat elini güçlendirir.
Sarı-Lacivertliler ise şampiyonluk yolunda ağır darbealır, zorlu fikstür öncesi tehlike çanları çalmaya başlar…
Fenerbahçe şampiyonluk kapısını aralamak istiyor
Galibiyet, Fenerbahçe için tünelin ucundaki ışığın görünmesi anlamına gelir. 3 büyük rakibini de yenen, galibiyet serisini 10 maça çıkaran Sarı-Lacivertliler iyiden iyiye şampiyonluk havasına girer, mutlu son için adeta geri sayıma geçilir.
Galatasaray için en kötü senaryo yenilgi olur. Yönetim, teknik ekip, futbolcular… Yolcu listesi bir anda kabarır.
14 yıl sonra Cuma maçı
Galatasaray ile Fenerbahçe, 14 yıl sonra cuma günü maça çıkacak.
İki takım cuma günü en son 5 Eylül 1997 tarihinde karşılaştı. Fenerbahçe Stadı’nda oynanan derbiyi Fenerbahçe, Tayfun Korkut, Elvir Boliç ve Okocha’nın golleriyle 3-1 kazandı. Galatasaray’ın tek golünü ise halen teknik direktör Gheorghe Hagi’nin yardımcılığını yapan Tugay Kerimoğlu attı.
Türkiye’de ilk 3D maç yayını
Galatasaray-Fenerbahçe derbisi yayıncı kuruluş Lig TV tarafından yeni nesil 3 boyutlu (3D) olarak yayınlanacak.
Digitürk, derbiyi canlı 3D yayınlayarak bir ilke imza atacak.
Futbolseverler, yeni nesil 3D teknoloji farkıyla Türkiye’de ilk kez bir maç yayını izleyecek.
Desibel rekoru kırılabilecek mi?
Derbide ”Bir spor stadyumunda tezahürat ile ulaşılan en yüksek ses rekoru” için ölçüm yapılacak.
Guinness World Records tarafından Türkiye’ye gönderilen hakem heyetinin derbide resmi ölçüm yapacağı ifade edildi.
Guinness World Records’un resmi kayıtlarına göre, ”Bir spor stadyumunda tezahürat ile ulaşılan en yüksek ses rekoru”nun 1 Ekim 2000 tarihinde ABD’nin Colarado eyaletindeki Denver Mile High Stadyumu’nda gerçekleştiği, Denver Broncos ile New England Patroits arasında yapılan ulusal futbol ligi maçında 128.7 desibele ulaşıldığı kaydedildi.
Fenerbahçe çok atıyor, Galatasaray çok yiyor
Derbi öncesi ezeli rakiplerin gol istatistikleri bulundukları pozisyonlarıyla doğru orantılı olarak dikkat çekiyor.
Süper Lig’de geride kalan 25 maçta toplam 60 gol atan lider Fenerbahçe, gol sayısı bakımından 52 golle averajla ikinci sıradaki Trabzonspor’un önünde yer alıyor.
Derbiye 11. sırada başlayacak Galatasaray ise 25 maçta kalesinde tam 32 gol gördü. Averajı -4 olan ”Cim Bom”, lig tarihinin en kötü dönemini geçiriyor.
Fener’in kadrosu daha zengin
Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki derbi Türkiye’nin en pahalı 3 takımından 2’sini karşı karşıya getirecek.
Transfer borsasının nabzını tutan Alman internet sitesi Transfermarkt’ın verilerine göre Fenerbahçe, kadrosundaki oyuncularının toplam piyasa değeri 258 milyon 611 TL ile Türkiye’nin en pahalı futbol takımı.
Galatasaray’ın toplam piyasa değeri ise 197 milyon 985 bin TL.
Bu arada, Galatasaray’ın kaptanı Arda Turan, 31 milyon 520 bin TL tahmini bonservis bedeliyle hem takımının, hem de Türkiye’nin en pahalı futbolcusu.
Fenerbahçe’nin Uruguaylı futbolcusu Diego Lugano ise 24 milyon 625 TL tahmini bonservis bedeliyle takımının en pahalısı, Türkiye’nin piyasa değeri en yüksek üçüncü oyuncusu.
Spor Toto Süper Lig’de 26. hafta maçları öncesi Fenerbahçe 57 puan ve averajla lider durumda bulunurken, Galatasaray ise 33 puanla 11. sırada yer alıyor.
Galatasaray taraftarını sevimdirmek istiyor
Lig tarihinin en kötü dönemlerinden birisini geçiren Galatasaray Futbol Takımı, derbi maça prestij açısından büyük önem veriyor.
Ligde geride kalan 25 maçta 12 kez yenilen ve bu bakımdan tarihinin en kötü performansını sergileyen sarı-kırmızılı ekip, henüz yenilgi yüzü görmediği Türk Telekom Arena’da oynayacağı ilk derbiyi kazanarak, sezon başından bu yana üzdüğü taraftarlarını biraz olsun sevindirmek amacında.
Galatasaray’da derbi maçta sakatlıkları süren Sabri Sarıoğlu ile Serkan Kurtuluş forma giyemeyecek. Çağlar’ın durumu henüz belli olmadı.
Fener liderliği bırakmak istemiyor
Süper Lig’de son 9 maçını da kazanarak üstün bir performans gösteren Fenerbahçe ise derbiden de 3 puanla ayrılarak hem galibiyet serisini sürdürmek hem de liderliğini korumak amacında.
Sarı-lacivertli takımda Emre Belözoğlu, sakatlığı nedeniyle derbide forma giyemeyecek. Dia’nın durumu henüz netleşmedi.
22:45 SENARYOLARI
Arena’da sezon finaline hazırlanan G.Saray’ı 90 dakikanın bitiminde iki farklı kader bekliyor
Daha kötüsü olabilir mi?
10 galibiyet, 3 beraberlik ve 12 yenilgi, eksi 4 averaj. Avrupa’da yoksun, kupada yoksun, ligde yoksun. Kayıp bir sezon ve bu kayıp sezonun bu akşam Arena’da finali oynanacak. Saatler 22.45’i gösterdiğinde şölen ya da matem yaşanacak.
FIRAT Aydınus son düdüğü çaldığı anda ortaya iki farklı senaryo çıkacak. G.Saray kazanırsa en azından büyük acılar yaşattığı camiasına teselli verecek. Başkan Adnan Polat, gelecek haftaki Mali Genel Kurul öncesi moral bulacak. Teknik Direktör Gheorghe Hagi de en azından mayıs ayına kadar koltuğunu sağlama alacak.
Bu baskıya dayanılmaz
TERSİ olursa yani G.Saray, F.Bahçe’ye yenilirse sezon sonundaki operasyonun tarihi erkene çekilecek. Alman basını yenilgi halinde Hagi’nin Florya’nın anahtarlarını yarın sabah Christoph Daum’a devredeceğini yazıyor.
BAŞKAN Adnan Polat da ibra konusunda sıkıntı yaşamasa da Genel Kurul’da seçim kararı alacak kadar büyük baskı altında kalacak. Yenilginin futbolculara faturası da ağır olacak. Başta Mustafa Sarp, Barış ve Aydın olmak üzere birçok futbolcu bundan sonra G.Saray forması giymeyecek.
Arda oynayacak mı?
Fenerbahçe maçı öncesi Galatasaray’da herkesin yeri belli. Bir tek sol kanat belirsiz. Arda oynamak istiyor, Hagi ise kararsız…
Haftalardır bu maç üzerine planlar yapan teknik direktör Gheorghe Hagi, Fenerbahçe kadrosunu bir kişi hariç belirledi. Fenerbahçe derbisini düşünerek Ankara’ya Culio’yu götürmeyen, Kazım, Yekta ve Gökhan Zan’ı yedek bırakan Rumen çalıştırıcı, bugün Türk Telekom Arena’da bu dört isme ilk 11’de forma şansı verecek. Ayrıca Neill, Servet ve Hakan’ın savunmada, Kazım’ın da orta sahadaki yeri garanti.
MUHTEMEL 11’LER
Galatasaray
Zapata, Neill, Servet, Gökhan, Hakan, Cana, Culio, Yekta, Kazım, Pino, Baros
Fenerbahçe
Volkan, Gökhan, Lugano, Yobo, Santos, Özer, Mehmet Topuz, Selçuk
Baroni, (Dia), Alex, Niang
Saat: 21:00
Stat: TT Arena
Hakem: Fırat Aydınus
Yayın: Lig Tv
Uzat ellerini.bana. Uzat gözlerini karanlığıma.Sağnağındayım zamansızlığın. Biraz da uykusuz. Gecenin yırtık gömleğin var üzerimde. Yüreğimin dağınıklığını sevginle topla. Senden uzaklarda iken kapılarımda geçmişimi yüzüme vuran ayaz..Kekeme yüreğimin sol cenahında kanayan ve kanadıkça kırılan bir niyâz..Kurtar beni ey yâr. Tut gözlerimden. Tökezlemesin topallayan yüreğim.Çek beni Züleyhâ’nın kuyularından. Al götür beni Leylâ’ nın karanlıklarından. Saçlarına dola yüreğimi. Müsvedde gibi kullanılmış gençliğimi bırak sen sonumu yaşa. Yüreğimin enkazlarında inleyen kız çocuğu çığlıklarımı bastır sesli harflerinle.Kangren yüreğimi kes. Kes ki daha fazla kanamasın infazım. Sızmasın deli gömleğimden sancılarım. Bastır göğsünü yüzümün yamalarına. İmlâsı bozuk bir çocuğum ben. Luğatımdaki tüm kelimelerim sanadır. Aldığım her nefes sana ve mutluluklarına duacıdır. Savur saçlarını toza toprağa karışmış bedenime.Ses ol kısılmış sesime. Doldur hüznünü küçük ellerime.Perdelerime gönder gülüşlerini. Sabahım olsun yüzün.Sonum olsun hüznün.
Basiretsiz gönlümünü yeniden yeşerten kadın;
Kapat gözlerini. Şehrinin tüm ışıklarını söndürdüm. Sen uyurken şehrinde hiçbir varlık yaşamamalı. Sen konuşurken tüm kelimeler boyun bükmeli dudaklarına. Yüzünde filizlenirken bahar
sen öldür beni ya dasakla beni yüreğinin mavi denizlerine. Senden önceki geçmişime tedbir konulmuşken kalbine al beni.Hayat mektebinde dikiş tutturamayan bu adamı gönül bahçene kabul et. Gülüşlerini acılarıma bağışla. Kanatlarımı özgürlüğüne saldım sende umutlarını sonsuzluğuma bahşet.
Kırık aynalarımdaki suretime hayat veren aydınlık
Dol içime. Senin kaplamadığın her bir hücre ölümü seçsin bundan sonra. Şah damarlarımdan vücuduma akan her bir zerrede adın sayıklansın. Kanatlarımın rotası sensin. Bekle beni biraz. Kanayan ayaklarımla yarım yamalak cocuğumla sana gelmekteyim. Tüm kelimelerimi yitirmişken yeniden ezberim olsun gözlerin. Duvarlarla konuşmalarım bitsin artık. Sebebim ol gülüşlerimin.Ölümümü bekleme yeniden yeşermek için. Taksiratım yok benim. Ya dudaklarında ölmeliyim ya da toprağa serilmeliyim..İnzivaya çekilmiş yaralarımı sar nefesinle.Bağ bozumunda yüreğimi yalpalayan rüzgara inat sar beni yüreğinle. Sana ihtiyacım olduğundan değil; ben zaten SEN‘İM. Ben diye bir varlık yok BENDE..Kırık aynalarıma düşen aydınlık dol karanlığıma. Gözyaşların sonum olsun bu BEDENDE..
Virgüllerimi yitirdim. Sus pus içindi dilim. Neden susuyorsun diye sorma. Sen konuşurken ben susacağım demiştim. Büktüm dudaklarımı cümlelerine. Sen konuş ki; hükmü kırılsın yalnızlığın. Saltanatı bitsin acıların. Gülümse ulu orta. Gülümse sebepsizce. Ruhumun iktizazlarına( bozulmuş uzan denizlerime.[/b]
İmlası bozuk bir çocuğum ben.
Kurtar beni “ benden “
Yarım bir mutluluğun demsiz umuduyum ben.
Kurtar beni derinlerden..
Gözlerinin Cennetinde yaşat beni..
Sonra da öldür..
Ölüm ellerinde gelsin bana..
Durma daya gözlerini gözlerime.
Mutluluğum
Huzurum
Sonum ol…
Zafer, "Zafer benimdir" diyebilenindir. Başarı ise, "Başaracağım" diye başlayarak sonunda "Başardım" diyebilenindir.
Küçük bir söz yakarsa içini, Dost bildiklerin anlamazsa seni, Boşver dökme içini. Al eline tesbihi Koy alnını secdeye, Allah`tan başkası anlamaz seni... 
Alone Chris - Offical Web Page 